15 Temmuz 2009 Çarşamba

Deminde Yaşadığım Hayat


Yağmur.. Hayatın bir yüzüdür yağmur. Bulutların kapalılığı umutsuzluğu andırır bir an, kocaman kocaman durması, sanki üstümüze çökecek gibi olmaları insanı huzursuz eder. Fakat sonra birşey olur, o harika şey başlar. Yağmur başlar. Bulutlar rahatlar içini dökmüş bir şekilde. Biz de seyrederiz bu güzelliği. Her yer ıslaktır. Herkes eve gitmiş olduğundan yine bir sessizlik vardır huzur vardır. Çayımı demlerim alırım yanıma izlerim bu güzelliği. Dışarıdan vuran soğuk, içimden akan sıcak, saç örgüsü gibi olur; haz verir bana. Yağmur yağar, sen dalarsın yine. Bir örnek vereyim.Filmdeki kız sevgilisinden ayrılmıştır, yas dönemindedir. İşte tam o dönemde kız yağan yağmura bakar, dalar dalar. Sevgilisini düşünür, filmdeki yapmacık sevgili hareketlerini. yağmurda kovalamacalar,gülüşmeler, kıkırdamalar falan :) Biri diğerinin saçını çeker diğer ya dur tamam der kendine ceker, montunun içine alır yağmurdan korumak için güya :) Sonra bir an olur, erkekle kız göz göze gelirler, yakınlaşırlar ve aman allahım! Kız tam o anda o rüyadan uyanır, kafasını sallar ve gerçek hayata döner. :) Biz bunları düşünüp gülümserken, yağmur bitmiştir ve o güzel koku ortaya çıkmıştır. Yağmur sonrası toprak kokusu... Ne güzel bir kokudur o öyle. İnsanı içine çektikçe çeker. Ağaçların kokusunu getirir sana. Hani çarpık kentleşmeden dolayı kaybettiğimiz ruhlarımız varya, onları geri getirir bize. Özlemişizdir o kokuyu. Arada bir de olsa, bulutlar özlemimizi duyar ve onları geri getirir bize.Biz de ciğerlerimizi çatlatırcasına alırız o havayı. "Ohh" deriz. Pollyanna oluruz. Küçücük şeylerden mutlu olur, böyle yazılar yazarız :)Bakıyorum şimdi çayım bitmiş. Deminde yaşadığım hayatımın, bir bardağı daha gitmiş :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder